yusuf tunaoğlu

0 /
fani madida
22 temmuz 2000 yılında geçirdiği kalp krizi ile aramızdan ayrılan beşiktaş'ın efsanelerinden. yarın saat 11.00'de Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında anma töreni yapılacak. Tören için Akaretler'deki kulüp binamızın önünden saat 10.30'da ücretsiz servis kaldırılacak.
kartal37
sergen yalçın yusuf tunaoğlu'nun kopyasıdır. ikisi de avrupa'da top koşturacak yetenekte ancak bu yeteneklerini kullanma da geride kalmışlardır. allah rahmet eylesin.
kaptan
1946 yılında doğan ve beşiktaş'ın gerçek çocuğu olarak yetişmiş, unutulmaz orta saha oyuncumuzdur.

O da Sanlı Sarıalioğlu gibi Beşiktaş alt yapısında yetişti. Baba Hakkı'nın kontrolünde önce Genç Takımda arkasından da Profesyonel Takımda yer aldı. Yalnız Beşiktaş'ta değil, Türk Futbolunda 30-40 yılda bir sahalarda görülebilen süper yıldızlardan biriydi. Eğer şanssız bir trafik kazası geçirmeseydi, Onu Avrupa'nın en ünlü kulüplerinden biri olan Anderlecht'te oynarken tanıyacaktı dünya futbolu... Anderlechtli yöneticilerin dikkatini, 1965 yılında Belçika'da organize edilen Ordulararası Dünya şampiyonası karşılaşmalarında çekmişti. O’nu terhis olur olmaz renklerine katmaya karar vermişlerdi. Bu büyük transfere Beşiktaş da razı olmuştu. Taraflar her konuda anlaşmışlardı. Bir akşam Boğaz'da yaptığı trafik kazasından sonra Anderlecht bu transferden vazgeçti. Beşiktaş'ın gelmiş geçmiş en muhteşem kadrosu olan; Hakkılı, şükrülü, çengel Hüseyinli kadrosunda bile ilk onbirde kendisine yer bulabilecek çaptaydı. Beşiktaş’ta 2 Türkiye Ligi şampiyonluğu, 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası yaşadı. 1962-76 yılları arasında 172 lig maçında 23 gol kaydetti. Yusuf'un, 1971-72’deki 5-1’lik Göztepe maçında kaleci Ali'yi bir hareketle ters köşe yaparak topu ağlara göndermesi, unutulmayan golerinden biriydi. 6 kez A, 3 kez ümit, 5 kez de Genç olmak üzere toplam 14 kez Milli oldu. Büyük top tekniği, driplingleri, arkadaşlarına attığı milimetrik paslar ve oyun kuruculuktaki zekası ile Avrupa çapında bir oyuncuydu. Futbolu bıraktıktan sonra, uzun bir dönem Beşiktaş alt yapısında görev aldı. 2000 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu yaşama çok erken veda etti.
gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

İki futbolcunun Beşiktaş'tan ayrılışında duygu krizine yakalandım.

Biri, Yusuf Tunaoğlu'nun Beşiktaş'tan ayrıldığı gün.

İzmir'e gidiyordu. Yeşilköy Havalimanı'nda birlikteydim. Cebini ters-yüz etti ve gösterdi.

(vurgula: Kırk parasız gidiyorum. izmir'de beni karşılayacaklar).

Takıldım Yusuf'a...

Yiyip, içtiklerine say.

Sonra anladım ki, şakanın sırası değil. Havai, hercai Yusuf, gerçek kimliği ile karşıma dikildi. Söylediklerini zorlukla işittim...

Sanki, ölüm gidiyor!

Elinden tutup, oralardan kaçırsam, onu Akaretler yokuşuna doğru koştursam... Belki de uçarak peşimden gelecekti.

Bir şeyler söylemek istedi. Toparlayamadı, hemen anladım. Diyecekti ki...

Benden bekleneni Beşiktaş’a veremedim. Kendimi harcadım, Beşiktaş’ı harcamamalıydım.

Bunu söyleyecek kadar mert bir insandı. Ama söyleyemeyecek kadar da utangaç...

Ve söyleyemeden çekip gitti. Gönlü Beşiktaş’ta kalarak 16.45 uçağı ile Kordon’a uçtu.

* * *
Ve o gün adeta öldü Yusuf. Duyguları köreldi, yaşamı karardı.

Biliyorum, kendini hiç affetmedi. Yıllar da geçse, ona sevgi ile uzanan her el, sanki sırtına saplanan bir hançerdi.

Bir gün Gümüşsuyu’nda bir barda dayanamadı ve itiraf etti...

(vurgula: Bu sevgi beni utandırıyor. Beşiktaş'a gereği gibi hizmet edemedim).

Yıllar geçti ve aramızdan ayrıldı Yusuf.

Yine de unutulmadı. Futbolun doksan dakikalık kısacık ömründe yaşattığı güzellikleri hatırlayanlar onu özlemle anıyor.

Seni unutmadık. Ve seviyoruz.

---------------alıntı---------------

http://www.hurriyet.com.tr/transferdosyasi/4795624.asp
gidiyorum bu
erman toroğlu'nun vakti zamanında goal dergisi'ne verdiği mülâkattan;

- Sizin için gelmiş geçmiş en iyi Türk futbolcusu kimdi?

"Bence Beşiktaşlı Yusuf Tunaoğluydu. İnanılmaz bir topçuydu. Kedi yumakla nasıl oynar, topla öyle oynardı. Avrupa'ya gitse dünyaca ünlü olurdu. Zamanında Anderlecht onu almak içn gelmiş ama yaşantısını öğrenince vazgeçip gitmişler. Beraber oynadık, arkadaşımdı. çok yakışıklı bir çocuktu. çok düzgün, hani derler ya adam gibi adam, öyleydi. Biz bir maçta kavga ettik on yıl küs kaldık Yusufla.

Yusuf Tunaoğlu'nun ölmesine TSYD neden olmuştur. Biz Sabah'ta yazıyorduk o zaman. Spor Yazarları Derneği o dönem futboldan gelenlerin spor yazarı olmasının önünü kesmek için bazı şartlar getirdiler. Masturbasyon yapmak için biraz da. Oysa bırak, herkes yazsın. İyi yazan kalır, yazamıyorsa zamanla tasfiye olur zaten. Ama onlar ekmek paralarını ellerinden alacağımızı düşünüp korktular. Haklı oldukları yerler de vardı ama futboldan gelen adamlar netice de yalnızca yorum yapıyorlardı. Gazeteci olacak adam işin mutfağından gelmek durumundadır. Onların rakibi değildiler yani. Tamam, onlardan iyi para alabilirler, onlardan daha iyi şartlarda çalışabilirler. Neyse, bunlar bizim stada girmemizi engelliyorlar. Yusuf bir gün maça gidiyor, bunu almıyorlar basın tribününe. Bu da kızıp geri dönüyor. Ben, "Yapma, Yusuf bunlar bizi zorluyor, gel uğraşalım," dedim. Gururlu çocuk, mücadeleyi de sevmiyor, "Ben uğraşamam bunlarla, inemem onların seviyesine"”dedi, küsüp gitti. Ben de gittim Ankara'dan parasını bastırıp şeref tribününe giriş kartı aldım, Ordan seyrediyorum. Yusuf bir daha gelmedi. Yusuf bir gün berberine gittiğinde diyor ki, "benim kolum ağrıyor, göğsüm ağrıyor." "Yusuf Abi sen de kalp falan olmasın," diyorlar. Kuyruğu düşürmüyor, bir sürü doktor tanıdığı var gidip gösterse çıkacak ne arıza varsa. O aralar parasızlık da çekiyor. Gazeteden aldığı para ile geçinirken, o para da kesilince iyice maddi sıkıntıya giriyor. O zamanki spor yazarları kına yaksınlar Tunayı öldürdükleri için. Bunu da ilk defa söylüyorum. "
gidiyorum bu
beşiktaş'ın önümüzdeki sezon oynamayı düşündüğü stadlar içinde yer almadığı için fazla bahsi geçmiyor ağabey. mazur gör. ama bak bir tt arena'da oynama kararı çıksın söz. boya badana bile yapacağız. hatta açılışına da şarkıcı çağırırız. ama bir tt arena'da oynamamıza karar verilsin. sonra. yabancı mısın yahu, beklesin işte bir müddet. vallahi bak soyunma odalarını yenileriz. çimini değiştiririz. ama önce tt aren...

http://tinyurl.com/c8hp82m
ala rase
çok önceleri iskenderun'un yerel liginin en ünlü ve en iyi futbolcularından olan amcamın "bırakın bu çapulcu futbolcuları, siz yusuf'u görecektiniz yusuf'u. gol yerdik, gider alırdı defanstan topu herkesi çalımlar gol atardı. kimse tutamazdı onu. çok büyük oyuncuydu. çok büyük" dediği efsane futbolcu.

mekanın cennet olsun

https://www.facebook.com/video/video.php?v=1506779519765&oid=115132055184642
ala rase
---------------alıntı---------------
Yusuf, ilk kez ayrılır çok sevdiği Beşiktaş formasından. Alışmıştır siyah-beyaz renklere bir kere. izmir'in siyah-beyaz takımı Altay'a gider bir seneliğine. Egeli futbolseverlere sergileyecektir bir süre için ayaklarındaki sihri, izmir sahnesinde. Ve istanbul'da bir başka forma altında, ilk kez Beşiktaş taraftarının önüne çıkacağı gün gelir, çatar. Onur meselesi yapmıştır, yıllar boyunca oynadığı oyunun sahneden indirilmesini. Bir oyun sergiler ki çok sevdiği Beşiktaş'a karşı, hallaç pamuğu gibi dağıtır, darmadağın eder Beşiktaş defansını. Kendisini Niko ve ünal tutmaya çalışmaktadır. Ama ne mümkün. Bir çalım ona, bir çalım öbürüne. Beşiktaş kalesinin dibine kadar gelir. Sabri ile karşı karşıyadır. Vursa golü atacak. Vurmaz ama. Vuramaz. içi kaldırmaz. Geriye doğru çıkarır topu.

Beşiktaş tribünleri inlemektedir: "Yusuf... Yusuf..." diye. Bu Beşiktaş taraftarı değil midir, Yusuf'un kadro dışı bırakılıp, Beşiktaş amatör takımıyla idmana çıkarıldığı günlerde, aynı saatlerde Mithatpaşa Stadı'ndaki Beşiktaş'ın 1. lig maçı 5 bin taraftara oynanırken, Ali Sami Yen Stadı'ndaki Beşiktaş amatör maçında sırf Yusuf'u izlemek için 15 bin kişiyle tribünleri dolduran?
---------------alıntı---------------

http://sairlerparki.blogspot.com/2012/07/buyuk-yetenek-yusuf-tunaoglu.html
gidiyorum bu
17 yaşına kadar fenerbahçe taraftarı olan tiyatro sanatçısı (vurgula: tarık ünlüoğlu), bir maçta kendisini izledikten sonra beşiktaş'ı tutmaya başlamış ve bir daha bırakmamıştır.
şutmesafesişutpozisyonu
sergen yalçın'ın, beşiktaş asbaşkanı uğur ekşioğlu ile tartışması sonucu beşiktaş'tan gönderilmesi konuşuluyordu. işte o günlerde , o zamanlar yönetim kurulunun demirbaşlarından olan rahmetli şevket belgin klüpten çıkmış arabasına doğru giderken, gazeteciler kapıda ağzına mikrofonu dayamışlardı;

gazeteciler, "şevket bey sergeni satacak mısınız? bunu yapabilir misiniz?" anlamında sorular sorunca, şevket belgin "çocuklar sergen de kim? bu klüp zamanında yusuf tunaoğlu'nu bile satmıştı gerektiğinde." demişti.

o gün anlamıştım rahmetli yusuf tunaoğlu'nun büyüklüğünü.
tahazaki


--spoiler--

düzensiz yaşanan bir hayatın elinden aldığı virtüözler arasına girmiştir işte. futbolu dünya çapında olsa da yaşantısı türk tadında bitmiştir. ağızlara bir parça bal sürmüş , tadı damaklarda bırakmıştır.

eminim ki hepinizin sergen gibisi gelmedi lafından sonra büyüklerinizden " sen bir de yusuf'u izleseydin , onun gibisi bir daha gelmez" lafını duymuşsunuzdur.. İşte budur bu yazıyı yazdıran , aranızda hala sergen'den daha iyisi gelmedi diyenler varsa eğer.


--spoiler--
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol